Jön-Türk taraftarlığı nedeniyle önce Mısır’a sonra 1901 de Libya’ya sürgün giden Filibeli Ahmet Hilmi 1908 de Meşrutiyetin ilanı ile Türkiye’ye geri döner ve yaşadığı baş döndürücü serüven le yüzleşerek kendi iç âleminde müthiş bir yolculuğa çıkar. Beyrut’ta görevdeyken bölgede filizlenen Masonluk ve Siyonizmle mücadele etmiştir. 1914 de zehirlenerek öldürülmüştür. Mezarı İstanbul’da Fatih Cami bahçesindedir.
Konusu 1900’lü yılların hemen başında, Meşrutiyetin getirdiği alafranga kavramlarla zihinlerin epeyce bulandığı bir dönemde, Üsküdar’da Karacaahmet mezarlığı civarında yaşayan, boş zamanlarını rakı sofraları ile değerlendiren ve eğlenceli konularla vakit geçiren bir gencin sıra dışı hikâyesidir. Raci adındaki bu genç bir gün nasıl olduysa mezarlığın daima kırık dökük olan kapısında içeri girer ve orada yaşamakta olan derviş Aynalı Baba ile karşılaşır. Aynalı Baba adlı veli Raci’ye kahve ikramı bulunur ve karşısındakinin kalbini İlmiyle okur. Daha sonra ney çalarak onu önce Buda’nın öğretisi olan Nirvana ile daha sonra Zerdüştlükte Hürmüz ve Ehrimen ile daha da sonra En eski Hindu dini olan Brahman ile imtihan olunur. Bu imtihanlar Manisa akıl hastanesine düşene kadar devam eder. Tamamı sadece dokuz gün süren soluk kesici serüven sonunda Raci’ye Fahr-i Kâinat Efendimiz ile müşerref olma nasip edilir.
Doğu edebiyatının dolayısıyla Türkâri tarzının şaheserlerinden olan kitap aslında kişinin Şeriattan Tarikata sonra Hakikate ulaşıp Marifette yok olması ile son bulmaktadır. Kimi anlayışa göre Kozmik, kimine göre de tasavvufi bir yolculuk.
Kitabın Tamamı 9 ayrı tablodan oluşan bir seri olarak işlenmesi gerekirken, yaşım ve mevcut hastalıklarım nedeniyle ancak üç ayrı serüven halinde resmetmeyi planladım. Bu planlanan Raci’nin Buda ile hiçlik tepesine tırmanırken karşılaştığı olayları anlatan serinin ilk resmidir. Sol altta eski İstanbul koltuk altı meyhanesinde ve yazın kırda Raci ve arkadaşları dem âleminde. Tabii ki aileler ve mahalle halkı onları ayıplıyor. Sağ üstte hep’lik ve hiç’liğin aynı şeyler olduğunu tartışan kişiler. Tam orta da Karacabey Mezarlığı ve üzerinde Aynalı Babanın Raci’ye kahve yapıp ney çalarak onu ilk yolculuğu olan Buda öğretisiyle Nirvana’ya taşıma çabası resmedilmiştir. Hikâye gereği hiçlik tepesine tırmanırken yolda çok yoruldukları bir anda güzel bir huri onlara üç bardak içecek ikram eder. Fakat Buda Hiçliğe ulaşmanın yolunun, bunlara sabretmekten geçtiğini söyleyerek Raci’nin bunları içmesini engeller. Daha sonra karınları çok acıkınca da kuş sütü dâhil her türlü yiyeceğin sebil olduğu bir sofra için de aynı şeyi tekrarlar. Nihayet yorgun argın ulaştıkları bir yerde huriler tarafından yıkanılarak temizlenirler ve tekrar sonu görünmeyen yüce hiçlik tepesine doğru yola çıkarlar. Gece bir tepede güzel bir konağa ulaşırlar. Raci’nin girdiği konakta yatağa uzanmış dünya güzeli bir kadın bulunmaktadır. Kadın bu zor yolculuğu çok büyük bir başarıyla tamamladığını ve bu başarının mükâfatı olarak ta kendisinin Raci’ye ikram edildiğini söyler. Raci o yatağa girdiği anda kadın bir anda eli sopa ucube bir cadıya dönüşür!
A’mak-ı Hayal (Depth of Imagination)
As he was a partisan of Young Turks Community, Ahmet Hilmi was exiled first to Egypt then to Libya in 1901. He could return to İstanbul after the declaration of constitutional monarchy in 1908. He wrote a book named “Amak-ı Hayal” describing the dizzying adventure he lived during an amazing Journey in his inner World. When he was working in Beirut, he took part in the struggle against masonry and zionism which were flourishing in the region. He was killed by poison at 1914. His grave is in İstanbul at Fatih mosque’s garden.
The subject of the extraordinary story was a young Ottoman man’s inner adventure, which took place in the beginning of 1900’s when minds were very clouded due to the European concepts brought by constitutionalism. The hero of the book, young Raci lived at Üsküdar near to Karacaahmet graveyard. He was spending his free time with fun and drinking raki at dinners with his friends. One day Raci entered from the worn out door of the graveyard. He met with dervish Aynalı Baba(mirrored father) there. Aynalı Baba offered coffee to Raci and read Raci’s heart with his wisdom. After that he played reed flute. He taught Raci, Budha’s Nirvana, zoroastrianism’s Hürmüz and Ehrimen, oldest Hindu religion Brahman and examined him. These examinations lasted until Raci was taken to Manisa mental hospital. The adventures full of excitement last only for nine days and end with Raci’s meeting with our prophet Hz. Muhammed.
The book is a masterpiece of eastern literature and Turkari style. In the story steps of Islamic mysticism are Şeriat (religious law), Tarikat (religious order), then Hakikat (the essence) and Marifet (artifice to extinction). Those steps have been described by Raci’s inner adventure. According to some of the people this inner adventure was cosmic, for others mystic.
The book should be expressed with nine paintings. But due to my age and ailments, I planned paint only three different adventures. This painting is the first of three and shows the events when Raci was climbing to the hill of nothingness with Budha. Old İstanbul armpit pub takes place at he left bottom. In summer go on the booze with friends is at he right bottom. Of course families and neigbours were criticizing them. At upper left we see the people arguing whether existence and non-existence were the same. Karacaahmet graveyard is in the middle. Over it Aynalı Baba’s making coffee for Raci, playing reed flute and with Budha doctrine, his efforts to make Raci rise to Nirvana composition takes place. According to the story while climbing to the nothingness hill, as they got very tired, a beautiful angel served them three cups of beverege. But Budha insisted, the way of reaching to nothingness required patience and prevented Raci to drink from cups. After that when they became hungry a table came with all kinds of food on it and Budha again prevented Raci from eating for developing his patience and reaching nothingness hill. They were washed and cleaned by the angels in a place they had reached when they were tired. They reached, at night, a palace on top of a hill. In the palace, the world’s most beautiful woman was lying in a bed. She said that this troublesome, difficult journey had been completed with success and she was the present for him as a reward of his success. When Raci tried to embrace the beautiful woman, she transformed to an ugly witch with a stick in her hand!