Bağdat Hicaz

BAĞDAT (HİCAZ) DEMİRYOLU

1900’lü yıllarda Osmanlı Devletinde Alman tekelleriyle İngiliz ve Fransız sermayesi arasındaki savaş, biraz da Sultan Abdülhamid’in ince politikalarıyla Demiryolu inşaatı alanına kaydı ve kısa dönemde Deutsche Bank’ın zaferiyle sonuçlandı. Batılı Emperyalistlerin acımasız sömürge siyaseti sonucu ekonomisi ve ordusu tahrip olmuş padişahın elindeki tek koz, İngilizlerin bölüp parçaladığı, Müslüman coğrafyaları birbirine bağlayarak bir birlik halinde tutabilmekti. Bu düşünce Hindistan, Mısır ve Afganistan gibi devletleri cebren işgal etmiş, devrin en obur emperyalisti olan İngiltere’de ciddi bir rahatsızlık yarattı. İngiltere ve Fransa’da eş zamanlı olarak başlayan Abdülhamid’i karalama politikası (Sultan Rouge-Kızıl sultan ) işte tam bu zamana denk gelmektedir. Sultan Almanya’dan aldığı destekle 1888 de Haydarpaşa-İzmit hattını Ankara’ya kadar uzatma işine girişti. 1902′ de de bir Alman tekeline Ankara’yı Bağdat’a bağlayacak olan hat için büyük ayrıcalıklar verdi. Ancak büyük ölçekli teknik sorunlar ve İngilizlerin, Arap asıllı yöresel güçlerle ortaklaşa düzenledikleri sabotajlar nedeniyle hat çok yavaş ilerledi. 1037 km. lik hat ancak 1910′ da tamamlanabildi. İngiliz gizli servisinden Hemper’in cömertçe serptiği altınlarla kurulan Vehhabilik mezhebi yandaşları, Londra’dan gelen talimatlarla bölgede Müslüman halka karşı büyük terör harekâtı uyguladılar. Sultan, Mekke’yi bu anarşiden koruyabilmek maksadıyla tren yolu hattını Hicaz’a kadar uzatmaya karar verdi. Ancak Hz. Peygambere hiçbir zaman gönül rızasıyla biat etmemiş olan bir kısım bedevi kabileleri, tarihlerinde ilk kez kendi karakterlerine pek uygun bir batılı bir müttefik bulmuşlar ve vazifesi sadece Kâbe’yi korumak olan Kâbe Ordusu’na ve daha pek çok kutsal mekâna karşı saldırmaya ve tahrip etmeye başlamışlardı. (Hz Hatice’nin kabri dâhil pek çok Peygamber yakını ve ashabın kabirleri bu zamanda yağmalanıp yıkılmıştır.) 1911 yılında yine bir İngiliz istihbarat subayı Lavrens, Magdelen College’dan tarih araştırmaları bursu ile bölgeye, güya tarihi incelemelerde bulunmak üzere geldi. Türkiye’de Fırat bölgesinde hem yerli aşiretleri para karşılığı kışkırtmak hem de tarihi eser hırsızlığı için Kargamış bölgesinde, halkın o zamana kadar pek alışık olmadığı ahlâk anlayışıyla (!) faaliyette bulundu. Aynı yıllarda bölgede insanlık tarihine ışık tutmak için(!) yine İngilizler tarafından kurulmuş bulunan Filistin Araştırmalar Vakfı (!) bölgenin tarihi haritalarını çıkartmakla meşguldü. Her ne kadar bu vakıf tarihi bir harita yayınlamaya muvaffak olamamışsa da Filistin’in tüm stratejik bölgeleri Filistinli Arapların da büyük katkısıyla tamamen kendi ellerine geçmiş bulunuyordu. Tesadüf bu ya, bu burslu öğrenci 1. Dünya savaşı başlar başlamaz İngiliz savaş Bakanlığında Üsteğmen rütbesiyle işe başladı ve Ekim 1916 da Mekke Emiri Hüseyin bin Ali ve oğulları Abdullah ve Faysal’la görüşerek onları Osmanlıların Kâbe Ordusuna karşı saldırmaya cömertliğiyle ikna etti. İlk saldırıda kendisi de subay olarak bizzat yer aldı. Bol İngiliz altını ile, Medine’deki kutsal yerlerle, demiryolunun kuzey ucu olan Şam bölgesinin, Osmanlı ordusunun ikmâl yollarını kesti. Çöl Bedevileri de ne isterlerse cömertçe veren bu İngiliz’e meftun olmuşlardı. Daha sonra ülkesinde dönünce yazdığı hatıralarında Bedevi çadırlarında onları ikna etmek için geçirdiği romantik geceleri “ruhen çok yıpratıcı” geceler olarak vasıflandırır. Tam 9 yıl süren bu geceli gündüzlü faaliyetlerinin “çok yıpratıcı” olması psikolojisini bozduğu için bir müddet Londra’da tedavi görmüş, bu arada da “Bilgeliğin yedi temel direği” adlı bir bilgelik kitabı yazarak, Avrupa tarzı bilgeliği, batı medeniyetinin bir başyapıtı olarak insanlığa armağan etmiştir!. II. Dünya savaşında da, kendisiyle aynı meşrepte olan Churchill tarafından, Arap işleri danışmanı olarak tekrar Kutsal Filistin Davasına hizmet için bölgeye göndermişse de (1921), Hicaz Demiryolunu sabotajları sırasında yerli Araplara verdiği mali sözleri tam olarak yerine getirmediği gerekçesiyle hayatı tehlikeye girdiği için aynı yıl apar topar İngiltere’ye geri dönmüştür. Suriyeli bir Arap olan Padişah’ın özel danışmanı İzzet Paşa’nın inşaat masraflarına katkı için bir madalya çıkartılması fikri kabul edilerek bir kampanya başlatıldı. Sultan Abdülhamid 50 bin lira ödeyerek ilk katkıyı yaptı. Bütün Müslüman ülkelerden, özellikle Hindistan Müslümanları, Doğu Türkistan, Sumatra, Cava, Endonezya, Malezya, Rusya, İran, Tunus, Cezayir Müslümanları büyük bir şevkle kampanyaya katıldılar. Afgan Sultanı Amir Han en yüksek katkıyı verenler arasında yer aldı. İnşaat 1 Eylül 1900’de başladı.
Proje ile 1904’de Havran, l905 de Beyrut ve Hayfa, 1908’de Medine’ye ulaşıldı. Sultan Abdülhamit yol Medine’ye ulaşınca, Resulullah’ın Rûhaniyetinin rahatsız olmaması için, rayların altına keçe döşenmesini ve yolun bir kısmında sessiz lokomotifler çalıştırılmasını emretmiştir.

İstanbul – Hicaz demiryolu hattı, 27 Ağustos 1908 tarihinde ilk trenin Şam’dan hareketiyle açıldı. İnşaatta 2666 kâgir köprü ve menfez, 7 demir köprü, 9 tünel, 96 istasyon, 7 gölet, 37 su deposu, 2 hastane ve 3 büyük atölye yapılmıştır. Sultan Hamid İnşaatı âdeta proje koordinatörü olarak yönetmiş ve devrin bir İngiliz ekonomi mecmuasına göre; tamamlandığı gün kâra geçen dünyanın tek demiryolu projesi olmuştur.

Resimde, müttefikimiz Alman askerlerinin demiryolu çalışması adı altında bölgede tarihi eserleri talan edişleri ve bunları ülkelerine kaçırışları, Sultan Abdülhamid’in proje ile ilgili bir toplantıyı yönetmesi ve ilk trenin Sirkeci Garından hareketi betimlenmiştir.

Baghdad (Hıjaz) Railway

In 1900’s at Ottoman Empire, war between German monopolies and British, French capital was directed to railway construction with the elaborate policies of Abdülhamid. In the short term,it resulted in the victory of the Deutsche Bank. Result of brutal colonial policy, our country which was divided and whose army and economy was destroyed, pulled to pieces by British , the only leverage of the Sultan for the country was connecting  Muslim geographies with railway.This idea made a serious inconvenience at İmperialist England who forcibly occupied  India, Egypt, and Afghanistan. In England and France smear campaigns began at the same time for Abdülhamid (Sultan Rouge). The Sultan extended Haydarpasha-Izmit railway line to Ankara in 1888.For Ankara- Baghdad railway line the German monopoly was authorized in 1902. However with large scale technical problems and sabotages organized by the British with local forces of Arab origin, the railway line developed very slowly. The 1037 kilometer line was completed very late in 1910. The supporters of the Wahhabi sect, which was founded with the gold genereously spread by Hemper, who is from the British secret service carried out terror in the region with the command coming from England. In order to protect Mecca from this anarchy the Sultan decided to extend the railway line to Hijaz. But some of the Bedouins who never voluntarily pledged allegiance to our prophet Hz. Muhammed, with western allies attacked ,to the Kaaba army (which was organized by Ottomans to protect the Muslim sacred places).and the sacred places and destroyed. Tombs, graves  belonging to Hz. Muhammeds family and people even Hz. Hatice’s tomb plundered and destroyed by them.

In 1911 the British intelligence officer Lawrence came to the region for the purpose of historical study  with Magdalen College’s scolarship. He came to  Euprathes Kargamış region and had operated for both historical artifact smuggling  and incite the tribes. Palestinian Research Foundation also founded by the British was working at the region to reveal the historical maps. They could’t reveal any map but with the help of Palestinian Arabs all strategic areas of Palestine passed to the British. When the first World war started  Lawrence started in the British army with the rank of first lieutetant.In October 1916 he talked to the ruler of Mecca Hüseyin Bin Ali and his sons Abdullah  and Faysal and convinced them to attack to the Kaaba army with his golds. He took place as a soldier in the first attack. Distributing a lot of gold coins he cut off the Ottoman army’s supply of material between holy places in Medina and railways South end  at Damascus. The desert Bedouins met the every wish of the generous British Lawrence. Later when he returned to his country he described in his memoir, the romantic nights he spent in Bedouin tents for to persuade them, very tiring spritually. As a result of abrasive work in this region he went to hospital and treated in London for some time as his psychology was deteriorated. And he wrote a book “ 7 Pillars of Wisdom” and gifted to humanity , the western style of wisdom. At the II. World war at the same temperament, Churchill send Lawrence to the region for the sacred Palestine plea in 1921. Because of he failed to keep his promises at the Hijaz railway sabotages to local Arabs , his life was endangered . In the same year he returned to England.

The Sultan’s advisor Izzet Pasha offered to issue medals for the construction cost of the railway. Sultan started the campaign with donating 50,000 liras. All the Muslim countries, India,East Turkistan, Sumatra, Cava, Indonesia, Malaysia, Russia, Iran, Tunisia, Algeria participated to the donation with great enthusiasm. Afghan Sultan Amir Khan was among those who gave the highest support. Construction of  the railway began on September,  1, 1900. Railway line reached with the Project in 1904 Havran, in 1905 Beirut,Haifa , in 1908 Medina. In Medina, Abdülhamit ordered the laying of the felt under the rails and running  silent locomotives on this part of rail so that the spirit of the prophet would not be disturbed. İstanbul-Hijaz  railway expedition started with the first train from Damascus on August,27 ,1908. For the railway lines 2666 stone bridges and vents, 7 steel bridges, 9 tunnels, 37 water storage, 96 terminal,7 pond, 2 hospital, 3 large ateliers had been constructed. Sultan Abdülhamid managed the project almost as a project coordinator. According to a British magazine of the period, it was a profitable project the day it was completed.

In the Picture depicted,our ally German soldiers’ plundering of historical artifacts in the region under the name of railway work and sending them to their country. Sultan Abdülhamids management of meeting related to the project. First trains departure from Istanbul Sirkeci terminal.