1571 yılında bir Alman ticaret firmasının temsilcisi olarak çeşitli mallar satın almak üzere zamanın en zengin ticaret şehri olan Trablusşam’a gelen Krafft, limanda bulunan 3 adet gemisini kıymetli mallarla doldurarak Almanya’ya sevk etmesinin hemen sonrasında şirketinin merkezinden iflas ettikleri haberini alır. Bu durumda çoğunu kredili olarak aldığı malların sahipleri olan ve çoğu yahudi olan tüccarlar tarafından şehrin Türk kadısına şikâyet edilerek 40 bin altın borcunu ödeyemediği için mahkûm edilerek Trablusşam Kalesindeki hapishaneye konulur. Protestan olması nedeniyle, şehirdeki çoğu Katolik olan yabancı Konsolosluklardan ve kuruluşlardan yardım göremediği gibi onlar tarafından aşağılanır. Hapishanede zemberekli saat tamiri ve düğme imalatı gibi işlerle günlük nafakasını çıkarmaya çalışan Krafft, bir ara kale komutanı olan yeniçerinin ev saatini başarıyla tamir ettiği için yeniçerinin hanımı tarafından sakalı okşanarak taltif edilir. Bir yılda çat pat Türkçe öğrenir. Hapishaneye girerken yanında getirdiği bir takvim onun hayatını değiştirecek bir dizi komik olaylara sebep olur. Takvimde 2 şubat günü tam ay tutulması olacağı resimli olarak anlatılmıştır. Kale Komutanı ve cami hocasının olduğu bir karşılaşmada Krafft bundan bahseder, ancak Allah’ın işine karıştığı gerekçesiyle hoca efendinin elinden zor kurtulur. Ancak gerçekten 2 şubat günü ay tutulup tüm ahali kötü ruhları kovmak için tencere tava davul ile büyük bir patırtı koparınca Krafft’ın büyük bir alim olduğuna hükmedilerek, yeniden yargılanması sağlanır. Bu kez alacaklı Yahudi tüccarları Kadının dâhiyane bir çözüm önerisi karşında Krafft’ın bulabildiği bin altına razı olarak, alacaklarının bakiyesinden vazgeçerler ve üç yıllık mahkûmiyeti böylece sona eren Krafft ülkesine dönerek bu ilginç serüvenini kaleme alır. (Hans Ulriht Krafft’ın Türkiye Serüvenleri, İletişim Yayınları.)
Hans Ullricht Krafft’s Turkey Adventures
Hans Ullricht Krafft was the representive of a German trading company in 1571.He came to Tripoli(Lebanon) city with three ships. Tripoli was a rich trading city. He filled his ships with valuable goods. After departure of ships returning to Germany, he heard that German trading company was bankrupted. He was complained to the Turkish qadi by the Jewish merchants for goods that he bought on credit and couldn’t pay. He prisoned in the city’s castle for he could’nt pay his 40,000 gold coins debt. Because of he was Evangelical, foundations, foreign ambassadors that were most of them Catholic, didn’t help him, and also they humiliated him. He worked at watch repair and button manufacturing and earned his daily money in the prison. Krafft repaired the Janissary Commander of the castle’s house’s watch and the wife of the commander stroked his beard as an honoring gesture. He learned Turkish in one year. He brought a calender with him to the prison. His life changed with the series of events by the information on calender. In the calender it was depicted with a picture on February 2 a lunar eclipse will ocur. When Krafft met the castle’s commander and the religious leader he mentioned the lunar eclipse. Muslim religious leader was very angrywith him, because of intervention of Krafft to God’s involvement. But on February 2, when lunar eclipse occured and people made a great noise with pans, cooking pots, drums; to get rid of this condition as a tradition, everybody thought Krafft was a great scholar. After that his case was reconsidered in the court. Qadi offered a solution; Krafft should pay the money he had earned in the prison, 1000 gold coins to the Jewish merchants. Merchants waive the rest of the money and Krafft’s three years of prison life ended. He returned to his country and wrote this strange adventure. (Hans Ullrich Krafft’s Turkey adventures, İletişim broadcast)